24 Nisan 2024 Çarçamba
Ana Sayfa Forum Sohbet Hesabınız Haberler Not Defteri İstatistikler İletişim

MENÜ
Kasabamız

 Son Haberler(20/04)

Dislikasabasi.com
Üyelere Özel

 Site Not Defteri

Faydalı Bölümler
Yardımcı Linkler


Gazete Sayfa Linkleri
 MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN (4 VİDEO EKLENDİ)
MEVLİD KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN (4 VİDEO  EKLENDİ)






Mevlid Kandili (Kutlu Doğum) ve Önemi


Mevlid Kandili Nedir Anlamı bilgi ; İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.








5 Kuran Mehmet Düman - İlahi Mevlit kandili... ile nayikalbim




O'nun doğduğu çağda dünyanın her tarafında cehalet, zulüm ve ahlâksızlık almış yürümüş, Allah inancı unutulmuş, insanlık korkunç ve karanlık bir duruma düşmüş, dünya yaşanmaz hale gelmişti.

Sevgili Peygamberimizin tebliğ ettiği İslâm dini ile dünya aydınlandı, tek Allah inancı ile kalpler nurlandı. Eşitlik, adalet ve kardeşlik geldi. O'na inanan toplumlar gerçek huzura kavuştu. O'nun doğduğu gece, insanlığın kurtuluşu için çok hayırlı ve mübarek bir başlangıçtır.

Bu gece, müslümanlar arasında yüzyılllardan beri büyük bir coşku ile kutlanmakta, Sevgili Peygamberimiz derin bir saygı ile anılmaktadır. Büyük Türk Alimi Süleyman Çelebi tarafından yazılan ve asıl adı "Vesiletün'necat" olan mevlid kitabı O'nun doğumunu, üstünlüğünü ve mucizelerini en güzel bir şekilde dile getiren değerli bir eserdir.


Peygamberimizin doğum yıldönümlerinde okunan mevlidleri saygı ile dinlemek, O'nun mübarek ruhuna salât ve selâm okumak hiç şüphesiz büyük milletimizin Sevgili Peygamberimize olan engin sevgi ve bağlılığının bir ifadesidir.

Bununla beraber, O'nun ahlâk ve fazilet dolu hayatını öğrenmek ve kendimize örnek almak başta gelen görevlerimizdendir. Asıl o zaman O'nun sevgisini ve hoşnutluğunu kazanmış oluruz.
Yeryüzünü mânevî bir karanlık kaplamıştı.

Mevcudat, beşerin zulüm ve vahşetinden adeta mâteme bürünmüştü. Göz¬yaşı döken gözler değil, ruh ve kalpler idi. Kalp ve ruhların keder, elem ve gözyaşına âlem de iştirak etmiş, sanki umumî yas ilan edilmişti!


Yeryüzü saadetin, sevincin ve huzurun kaynağı olan “tev¬hid” inancından mahrumdu. Küfür ve şirk fırtınası, ruh¬ları ve kalpleri kasıp kavurmuştu. Gö¬nüllerde tek mâbud yerine, birçok bâtıl ilâh yer almıştı! Hakikî sahibini arayan ruhların feryadı ortalığı çınlatıyordu.


İnsanlar, birbirini yiyen canavarlar misâli vahşîleşmiş, küfür, şirk, cehalet ve zulüm bataklığında boğulmaya yüz tutmuşlardı. Zâlimin zulüm kamçısı al¬tında mazlum inim inim inler hale gelmişti.


Âlem mahzun, varlıklar mahzun, gönüller mahzun ve simalar mahzundu.

Akıl, ruh ve kalpleri mânevî kıskacı altına alıp olanca kuv¬vetiyle sıkan bu küfür ve şirke, bu dalâlet ve cehalete, bu hüzün ve sıkıntıya beşerin daha fazla katlanmasına Allah’ın sonsuz merhameti elbette müsaade edemezdi! Bütün bunlara son verecek bir zâtı, şefkat ve merhametinin bir eseri olarak elbette gönderecekti!


İşte, o zât geliyordu!


Dünyanın mânevî şeklini beraberinde getirdiği nurla değiştirecek eşsiz in¬san, Allah’ın Son Peygamberi geliyordu!


Cin ve inse ebedî saadetin yolunu gösterecek Hz. Muhammed (a.s.m.) geli¬yordu!


O An…

Kâinat, hürmet ve haşyet içinde Efendisini beklemekte idi. Her varlık, ken¬disine mahsus diliyle, hal ve hareketiyle bu emsâlsiz insana “hoş-âmedî”de bu¬lunmak üzere sevinç içinde hazır durumda idi.


Tarih: Milâdî 571, Nisan ayının yirmisi.

Fil Vak’asından elli veya elli beş gece sonra.

Kamerî aylardan Rebiülevvel ayının on ikinci gecesi.

Mekke’de mütevazı bir ev. Günlerden Pazartesi. Vakit, vakitlerin sultanı seher vakti.

Bu mütevazı evde ve bu eşsiz vakitte muazzam ve eşsiz bir hadise vuku buldu: Kâinatın Efendisi Hz. Muhammed (a.s.m.), dünyaya gözlerini açtı!

Bu göz açışla birlikte âlem, sanki birden elem ve mâtemini unutarak sürura garkoldu. Karanlıklar, ânında nurla yırtılıverdi. Kâinat, sevinç ve heyecan için¬de adeta, “Doğdu ol saatte Sultan-ı Din Nura garkoldu semâvât-ü zemin” di¬ye haykırdı.


O vahşet devrinde kâinat ufkundan bir güneş doğdu. Bu güneş âhirzaman Peygamberi Hz. Muhammmed Aleyhissalâtü Vesselam idi. Tarihin seyrini, hayatın akışını değiştiren bu eşsiz olay, dünyayı yerinden sarsan değişimlerin en büyüğü idi.

İşte insanlığın akıl ve kalbinde düğümlenen "Necisin, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun?" sorularını, düğümlerini çözüp kâinatın Sahibini ilân ve ispat edecek bir zatın teşrifi sadece insanların ruh ve kalbinde değil, diğer varlıklarda, hattâ cansız eşyada bile yansımasını bulacaktı.


Doğudan batıya bütün âlemin nurlara büründüğü, İlâhi değişimin tecelli ettiği o gece neler oldu neler?

Yahudi ileri gelenleri ve âlimleri kitaplarında daha önce rastladıkları işaret ve müjdelerin açığa çıktığını gördüler. Kimsenin haberi olmadan en önce onlar bu müjdeyi verdiler.


O gece Yahudi âlimleri semâya bakıp "Bu yıldızın doğduğu gece Ahmed doğmuştur" dediler.(1)


Bîr Yahudi İleri geleni Mekke'de Peygamberimizin doğduğu gece, içlerinde Hişam ve Velid bin Muğire, Utbe bin Rabia gibi Kureyş ileri gelenlerinin bulunduğu bir toplantıda,

- "Bu gece sizlerden birinin çocuğu oldu mu?" diye sordu.
- "Bilmiyoruz" diye cevap verdiler.
Yahudi, "Vallahi sizin bu ihmalinizden iğreniyorum!
"Bakın, ey Kureyş topluluğu, size ne söylüyorum, iyi dinleyin. Bu gece, bu ümmetin en son peygamberi Ahmed doğdu. Eğer yanlışım varsa, Filistin'in kudsiyetini inkâr etmiş olayım. Evet, onun iki küreği arasında kırmızımtırak, üzerinde tüyler bulunan bir ben var" dedi.

Toplantıda bulunanlar Yahudinin sözünden hayrete düştüler ve dağıldılar. Her birisi evlerine döndüğünde bu durumu ev halkına anlattılar. "Bu gece Abdülmuttalib'in oğlu Abdullah'ın bir oğlu doğdu. Adını Muhammed koydular." haberini aldılar.


Ertesi gün Yahudiye vardılar:
"Bahsettiğin çocuğun bizim aramızda dünyaya geldiğini duydun mu?" dediler.
Yahudi "Onun doğumu benim size haber verdiğimden önce midir, sonra mıdır?" dedi.

Onlar, "Öncedir ve ismi Ahmed'dir" dediler. Yahudi, "Beni ona götürün" dedi.
Yahudi ile beraber kalkıp Hz. Âmine'nin evine gittiler, içeri girdiler.

Pegamberimizi Yahudinin yanına çıkardılar. Yahudi Peygamberimizin sırtındaki beni görünce, üzerine baygınlık geldi, fenalaştı. Kendine gelip ayıldığı sırada,



"Ne oldu sana, yazıklar olsun" dediler.


Yahudi, "Artık İsrailoğullarndan peygamberlik gitti. Ellerinden kitap da gitti. Artık Yahudi âlimlerinin kıymet ve itibarları da kalmadı. Araplar peygamberleriyle kurtuluşa ereceklerdir.


"Ey Kureyş topluluğu, ferahladınız mı? Vallahi size, doğudan batıya kadar ulaşacak bir güç, kuvvet ve bir üstünlük verilecektir" dedi.(2)

Kâinatın Efendisini dünyaya getiren bahtiyar annenin henüz dünyaya gelmeden görüp gördükleri çok manalıydı..
Peygamber Efendimize hamileyken rüyasında, "Sen, insanların en hayırlısına ve bu ümmetin efendisine hamile oldun. Onu dünyaya getirdiğin zaman 'Her hasetçinin şerrinden koruması için bir ve tek olana sığınırım' de, sonra ona Ahmed yahut Muhammed ismini ver."



Yine kendisinden çıkan bir nurun aydınlığında bütün doğuyu ve batiyi, Şam ve Busra saray ve çarşılarını, hattâ Busra'daki develerin uzanan boyunlarını gördüğünü Abdülmüttalib'e anlatmıştı.(3)




Aynı gece Hz. Âmine'nin yanında bulunan Osman ibn Âs'ın annesinin gördükleri de şöyle:




"O gece evin içi nurla doldu, yıldızların sanki üzerimize dökülecekmiş gibi sarktıklarını gördük."




Evet bu ulvî anı dile getiren Mevlid'in yazarı Süleyman Çelebi bütün bu hakikatleri şu beytiyle şiirleştirmiştir:


"Hem Muhammed gelmesi oldu yakin
Çok alâmetler belürdi gelmedin"


Rabiülevvel ayının 12. Pazartesi gecesi, yapılan hesaplamalara göre, Miladi takvime göre 20 Nisan'a denk gelen gece idi.

Dünyayı şereflendiren iki Cihan Serverinin üzerini o günün bir âdeti olarak bir çanakla kapattılar.

Araplara göre o zaman, gece doğan çocuğun üzerine bir çanak koymak ve gündüz olmadan ona bakmamak âdetti. Fakat bir de baktılar ki. Peygamber Efendimizin üzerine konulan çanak yarılarak ikiye ayrılmış, Efendimiz gözlerini gökyüzüne dikmiş, başparmağını emiyordu.(5)


Evet, bu işaret her türlü küfrün, zulmün, şirkin ve her türlü bâtıl inanç ve âdetlerin parçalanıp yok olması, imanın, nurun ve hidâyetin kâinatı aydınlatması için gönderilmiş bir Peygamber idi.

Aynı gece Kabe'de tapılmakta olan cansız putların çoğunun başaşağı devrildiği görüldü.


Aynı gece Kisra sarayının beşik gibi sallanıp on dört balkonunun parçalanıp yerlere düştüğü öğrenildi.


Sava'da mukaddes tanınan gölün suyunun çekilip gittiği görüldü.

Bin senedir yakılan ve söndürülmeyen mecusi ateşinin sönüverdiği müşahede edildi.


Bütün bunlar işaret ve alamettir ki, yeni dünyaya gelen zat ateşe tapmayı, puta tapmayı kaldırıp, Fars saltanatını parçalayarak Allah'ın izni olmadan kutsal tanınan şeylerin kutsallığını ortadan kaldıracaktır.(6)


İşte bu geceye Veladet-i Nebi gecesi diyor ve onun bütün kalbimizle, ruhumuzla her sene yeniden yâd edip kutluyoruz. Bütün kâinatla bu geceyi karşılayarak onun âleme teşrifine kıyam ediyoruz.
Getirdiği ebedi nura, açtığı saadet caddesine ve sünnet-i seniyyesine yeniden sımsıkı sarılmak ve Mevlid Kandilini vesile ederek ona yeniden biatimizi, bağlılığımızı tazelemek ne yüce bir şeref ve ne büyük bir saadettir.


Yüce Rabbim bizleri sevgili Resulünün şefaatine nail eylesin.








Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun






Kaynaklar:

(1)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:60.

(2)A.g.e, 1:162-163.

(3)Taberî Tarihi, 2:125; İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.

(4)A.g.e., 1:102.

(5)İbn-i Sa'd, Tabakat, 1:102.

(6)Bediüzzaman, Mektûbat,s:161,162.

















































Son Güncelleme :  23/01/2013 Saat 23:37:59 Bu Haber  4561 Kez Okundu



Kasabamızdan bildiriyor
 
Mustafa OKUMUŞ

mustafaokumus2@hotmail.com

Sitemizde 2067 adet haberi bulunmaktadır.




Yazdırılabilir Sayfa   

Sitemizde yayınlanan haberlerin ve fotoğrafların kullanım hakkı www.dislikasabasi.com 'a aittir. Herhangi bir şekilde haber içeriği ve fotoğrafları izin alınmaksınız kullanılamaz..

Yorumlar yazarlarına aittir. İçeriklerinden biz sorumlu tutulamayız.

Anonim kullanıcı yorum yazamaz, lütfen kayıt olun


Yorum Bölümünden bundan sonra Yorum yapan üyemize ait bilgiler ve avatar resmi görülebilecektir. Avatar resminizi sitemizde yer alan resimlerden seçebileceğiniz gibi farklı bir resim ile değiştirmek istiyorsanız ; özel mesaj bölümünden admine mesaj göndererek veya üyelikte yer alan email adresinden webmaster@dislikasabasi.com email adresine resmin internet adresini veya resmi gönderebilirsiniz.

     
 Yorumlayan : AYSEL ŞİŞİK      Tarih : 24/01/2013 00:00:00
   
ÇAY/AFYON
10/07/2007
Mesaj Bilgisi
111

Çalışkan Üye
 
Allahümme Salli -Ala Seyyidina MUHAMMED...İslam Aleminin Mevlüt Kandili Mübarek Olsun...

     
     
 Yorumlayan : nezahat sonmez      Tarih : 24/01/2013 00:00:00
   
afyon
09/02/2008
Mesaj Bilgisi
16

Yeni Üye
 
tüm müslüman aleminin geçmiş kandili mübarek olsun hayırlı kandillr

     
     
 Yorumlayan : Ibrahim Koylu      Tarih : 23/01/2013 00:00:00
   
fransa
04/12/2005
Mesaj Bilgisi
428

Fanatik Üye
 
Tum islam aleminin koyumun ve koylumun mubarek mevlut kandilimizi kutlarim.Hayirli kandiller

     
     
 Yorumlayan : Salih Kahraman      Tarih : 23/01/2013 00:00:00
   
Bolvadin
01/02/2007
Mesaj Bilgisi
1973

Fanatik Üye
 
YÜCE MEVLAMIZ GÖNLÜMÜZDEN PEYGAMBER EFENDİMİZİN SEVGİSİNİ HİÇ EKSİK ETMESİN.CÜMLEMİZİ O’NUN ŞEFAATİNE NAİL EYLESİN.MEVLİD KANDİLİNİZ HAYIRLI VE MÜBAREK OLSUN.

     
     
 Yorumlayan : Ali Serdar Solak      Tarih : 23/01/2013 00:00:00
   
İstanbul
16/06/2007
Mesaj Bilgisi
919

Fanatik Üye
 
Tüm islam aleminin ve hemşerilerimizin MEVLÜT KANDİLLERİNİ KUTLARIM.HAYIRLI KANDİLLER.

     
     
 Yorumlayan : Bekir Uysal      Tarih : 23/01/2013 00:00:00
   
Bolvadin Gıda, Tarım ve Hayvancılık İlçe Müdürlüğ
31/10/2007
Mesaj Bilgisi
196

Başarılı Üye
 
HZ MUHAMMET MUSTAFA EFENDİMİZİ YÜCE ALLAHIMIZ ALEMLERE RAHMET OLARAK BU MÜBAREK GECEDE DÜNYAYA GÖNDERDİ. NE MUTLU BİZLEREDE ONUN ÜMMETİ OLDUK.YER YÜZÜNE ONUNLA HUZUR DOLDU İNSANLAR ONUNLA MUTLU OLDU ALLAH SEVGİLİ PEYGAMBERİMİZİN ŞEFAATINA BİZLERİ NAİL EYLESİN.BU MÜBAREK KANDİL HÜRMETİNE BİZ MÜMİNLERİ HER TÜRLÜ KÖTÜLÜKTEN TABİ VE DOĞAL AFETLERİNDEN KAZA VE BELADAN ŞEYTANIN ŞERRİNDEN VE İNSAN GİBİ GÖRÜNEN ŞEYTANLARIN OYUNLARINDAN KORUSUN İNŞAALLAH.TÜM İSLAM ALEMİNİN KANDİLİ MÜBAREK OLSUN İÇİMİZE SEVGİ VE MUHABBET DOLSUN.

     
     
 Yorumlayan : Hacer OKUMUŞ      Tarih : 23/01/2013 00:00:00
   
Dişli'den
01/07/2007
Mesaj Bilgisi
180

Başarılı Üye
 
Tüm İslam aleminin Mevlid Kandili mübarek olsun. Hacer Okumuş Dİyad Başkanı

     
     
 Yorumlayan : Abdil TEKEŞ      Tarih : 23/01/2013 00:00:00
   

30/10/2005
Mesaj Bilgisi
2079

Fanatik Üye
 
Rabbimizin son peygamber olarak gönderdiği, Peygamberimiz, önderimiz Hz.Muhammed (SAV)''ın doğum günü olarak kutladığımız bu günkü mevlüt kandili; Güzel Dişlim''e, memleketimize ve tüm insanlığa hayırlara vesile olsun. Unutmayalım Peygamberiniz bir insandı. İnsanca yaşadı ve vadesi sona erince Rabbine kavuştu. Bizlerde peygamberimizi örnek alalım, onun göstermiş olduğu hak yolundan ayrılmayalım. Bu vesile ile herkesin MEVLÜT KANDİLİ ni kutlar, nice nice mevlüt kandilinde buluşmak ümüdiyle Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun.

     

Habere Yapılmış Toplam 8 Yorum Bulunmakta