03 DIYAD ' DA GERÇEKLESTIRILEN ASURE ETKINLIGI (FOTO)


03 DIYAD ' DA GERÇEKLESTIRILEN ASURE ETKINLIGI

Içersinde bulundugumuz Mübarek Muharrem Ayi ve bu ayin önemli günlerinden 10 Muharrem (Asure günü) ' i dün itibariye geride birakmis durumdayiz.

Bu ayin önemine istinaden 11 ARALIK 2011 PAZAR GÜNÜ SAAT 14:00 ' de 03 DIYAD dernegimizde hemserilerimize asure dagitimi yapilmistir.

Bu vesile ile hemserilerimizin Muharrem Ayi ' ni tebrik eder, 1433 Hicri Yilinin hayirlara vesile olmasini diler, dernegimize bekleriz.


www.dislikasabasi.com Ekibi






03 DIYAD ' da gerçeklestirilen etkinlikten izlenimlerimiz










































MUHARREM AYI VE ASURE

Her dinin, milletin kutsal veya diger zaman dilimlerinden farkli kabul ettigi kendine
özgü belirli gün ya da aylari vardir. Yüce Dinimiz Islam’da da bu tür gün, gece ve aylar
vardir. Süphesiz insan için en degerli mefhumlardan birisi de zamandir. Çünkü her sey
zaman içinde var olmakta, gelismekte ve yine zaman içinde yok olmaktadir. Insan hayatinda
önemli bir yere sahip olan ilim, amel, servet ve diger birçok deger, zaman içinde elde
edilebilmektedir. Zamani gerektigi sekilde degerlendirebilenler hem dünyada hem de ahirette
huzuru yakalayacaktir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “Iki nimet vardir ki insanlarin çogu
bunlarin degerinden habersizdirler. Bunlar, saglik ve bos zamandir.”(Buhari) buyurmak
suretiyle zamanin ve sagligin önemine dikkat çekmistir.
Zaman kavrami, yaratilmis varliklarin “ömür”lerini içinde yasadiklari bir süreçtir. Soyut bir kavram olan zamanin insanlar tarafindan algilanabilmesi, bizzat zaman içinde
meydana gelen birtakim olaylarin esas alinmasi ile gerçeklesebilmektedir. Bu yolla insan,
belli zaman dilimlerini isimlendirme imkânini elde etmis “önce”yi ve “sonra”yi , “geçmisi”
ve “gelecegi” tasavvur edebilmistir. Böylece düsüncelerini, bilgilerini bir zemine
sokabilmistir. Medeniyetin olusmasi ve dünyanin imari bu sayede gerçeklesmistir. Süphesiz bu gelismenin temeli, Yüce Yaraticinin, kâinata koydugu ve “sünnetullah” olarak nitelendirilen sabit kanunlardir; mesela günesin, dünyanin ve ayin belli hareket düzenidir. Gün, ay ve yil kavramlari bu hareket düzeninin birer sonucudur. Yüce Allah, bu gerçege
su ayette isaret etmektedir: “Süphesiz, Allah’in gökleri ve yeri yarattigi günkü yazisinda,
Allah katinda aylarin sayisi on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardir. Iste bu, Allah’in
dosdogru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin.” (Tevbe 9/36)

Muharrem Ayinin Ayricaligi

“Haram aylar” içinde Muharrem ayinin ayri bir yeri ve önemi vardir. Bu
ayricaligi “Muharrem” adindan da fark etmek mümkündür. Zira “muharrem” kelimesi “haram
kilinmis”, “hürmete layik” anlamlarina gelmektedir. Kisacasi “haram aylar” uygulamasinin
genel adi, anlam itibari ile bu aya özel bir ad olarak verilmistir.

Muharrem Ayini Önemli Kilan Özellikler

1- Hicri Yilbasi
Muharrem ayi, 12 ay ve 355 gün olan kameri yilin ilk ayidir. Adindan da anlasilacagi üzere,
kameri yilda -günes degil- ayin hareketleri esas alinmaktadir. Hicri tarih, Hz. Muhammed
(s.a.v.) ‘in Mekke’den Medine’ye hicret edisi ile baslar. Hicretin takvim baslangici olarak
kabul edilmesi, Hz. Ömer (r.a) devrinde olmustur.

2- Asure Günü (10 Muharrem)
Bilindigi üzere Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine’ye hicret ettiginde orada Arap halkla birlikte
yasayan Yahudiler de vardi. Iste bu Yahudiler, Hz. Musa (a.s.) ile Israilogullarinin, Firavunun
zulmümden Asure günü kurtuldugunu söyleyen Yahudileri Hz. Peygamber yalanlamamis
ve hatta bu yönde olumlu bir tavir sergilemistir. Bunun yani sira tüm Sami dinlerde özel bir
yere sahip görünen asure günü, cahiliye Araplarinca da önemli kabul edilmistir. Hatta Resul-i
Ekrem (s.a.v.)’inde Peygamberlik öncesi ve sonrasi dönemde bir süre bu günde oruç tuttuguna
dair rivayetlere de rastlanir. Medine döneminde bu orucu Müslümanlara tavsiye ettigi bilinen
bir husustur.

Ibn Abas’in söyle dedigi rivayet edilmistir: “Hz. Peygamber, Medine’ye geldiginde Yahudilerin Asure günü oruç tuttuklarini gördü. Bu nedir? Diye sordu. Bu hayirli bir gündür.
Bu, Allah’in israilogullarini düsmanlarindan kurtardigi, bu sebeple de Musa’nin oruç tuttugu
gündür. Dediler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v.) , “Ben Musa’ya sizden daha layigim”
buyurdu ve hem kendisi bu günde oruç tuttu, hem de baskalarina oruç tutmalarini emretti.(Buhari)


Hz. Peygamber, Asure günü oruç tutmayi tesvik etmis ve söyle buyurmustur; “ Asure gününün orucunun, bir önceki yilin günahlarina kefaret olmasini Allah’tan umarim.”
(Tirmizi) Ancak, Hz. Peygamberin bildirdigine göre yalnizca Asure günü degil, Muharrem’in 9,
10, 11. günlerinde oruç tutulmasi tavsiye edilmistir. (Müslim)

Asure Gününde Meydana Gelen Diger Tarihi Olaylar

Asure günü adi verilen 10 Muharrem gününde meydana geldigi rivayet edilen diger
bazi önemli olaylari da kisaca söyle siralamak mümkündür:

a) Rivayete göre, Hz. Nuh’un gemisi Tufandan kurtulup Cudi dagina asure günü oturmustur.

b) Hz. Âdem (a.s.)’in tövbesinin kabul edilmesi,

c) Hz. Ibrahim (a.s.)’in Nemrut’un atesinden kurtulmasi,

d) Hz. Yakub (a.s.)’in oglu Yusufa kavusmasi

e) Hz. Musa (a.s.) ve Israilogullarinin Firavun’un zulmünden kurtulmalari.

10 Muharrem Asurenin Islam tarihinde siyasi bir yönü de vardir. Sevgili Peygamberimizin “ Dünyanin iki çiçegi, ahirette de cennet çocuklarinin efendileri diye övdügü ve
haklarinda “Allah’im, ben onlari seviyorum, sen de sev” diye dua ettigi ve adini bizzat
kendisinin koydugu efendimizin torunu Hz. Hüseyin’in siyasi ihtiraslar ugruna Kerbelada
acimasizca sehid edildigi günüde hatirlatir bize 10 muharrem asure. (10 Muharrem 61 H.- 1
Ekim 680 )

Bu menfur olay, Peygamberimizi ve onun ehli beytini seven bütün müminleri
yaralamis, kalplerini incitmistir.

Dinimizin Aziz Peygamberi, Rahmet Peygamberi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)’in mübarek sözüyle noktalayalim: “Ramazan ayi disindaki oruçlarin en üstünü, Allah’in ayi
olan Muharrem’de tutulan oruçlardir. Farzlardan sonra namazlarin en üstün derecelisi ise
geceleyin kilinan (teheccüt) namazlardir.” (Müslim, Tirmizi, Nesei, Ibn Mace)

7 Aralik 2010 Sali (1 Muharrem 1432) günü hicri yilbasinin ilk günüdür. Bu nedenle Hicri Yilinizi tebrik eder, bir önceki yildan daha hayirli olmasini, ömrünüzün saglikli,
çalismalarinizin bereketli ve yaraticinin sizden memnun ve razi olmasini Huda-i Baki’den
niyaz ederiz.



ASURE YAPIMI

Malzemeler


2.5 su bardagi bugday
1 su bardagi kuru fasulye

1 su bardagi nohut

1 su bardagi dogranmis kuru kayisi

1 su bardagi kuru üzüm

2 paket kus üzümü

1 su bardagi kuru incir

4 su bardagi seker

4 litre su

1 adet portakal kabugu

Süslemek için:


Findik

Tarçin

Ceviz içi

Öncelikle malzemelerimizde belirttigimiz nohut,fasulye ve bugdayimizi bir gün önceden islatarak bekletelim. Diger gün ise beklettigimiz bugdayi süzerek bir tencereye alalim ve 4 litre su ilave ederek kaynatalim.
Kontrollü bir sekilde kaynattigimiz bugdayimiz yumusayana baslayana kadar düsük ateste karistirarak pisirelim.
Ardindan fasulye ve nohutumuzu süzerek haslayalim ve pistikten sonra suyunu süzelim.
Tencerede pisirdigimiz bugdayimizin suyu koyulasip un kivamini alinca içerisine seker,nohut,fasulye ile rendelenmis portakal kabugunu ilave edelim.Ardindan üzüm ve kayisilarimizida ilave ederek karistiralim.10-15 dakika süre daha kaynattiktan sonra tenceremizi ocaktan alalim ve kaselere koyalim.Asuremiz kaselerde soguduktan sonra üzerine ceviz,nar,findik ve tarçin ilave ederek süsleyelim.





Editör : ibrahimy
dislikasabasi.com