Belki de hayatta iken önemsemediğimiz bu kişilerin fikirlerini, plan ve projelerini zamanla iyi anlayabiliyoruz. İşte bu fikir ve siyaset adamlarından merhum Erbakan Hocamızın yıllar önce yaptığı bir sohbetini nokta ve virgülüne dokunmadan sizlere sunmak istiyorum. ''Faraza, bir zaman tünelinden geçirilip, Asrı Saadet dönemine ve Bedir tepesine bırakılan kimse, bir tarafta Peygamber Efendimiz, arkasında iman ordusu, karşı tarafta ise, Ebu Cehil lain ve küfür ordusu olduğu halde, Bedir harbinin yapıldığını görse:
1- Hangi bahane ile olursa olsun, Ebu Cehil'in safına katılsa, ona arka çıksa veya alkışlasa küfrünü ızhar etmiş olur, yani kafir olur. Bunun lamı cimi olmaz, bunun tevili yorumu olmaz.
2 - Veya ''Allah'a hakka yardım etsin'' deyip hiç bir tarafa tabi ve taraf olmadan yerinde otursa, o zaman da münafıklığını ispat etmiş sayılır. Zira bu söz ''Hangi taraf haklı pek bilemiyorum, Hz. Muhammed'in haklılığından da şüphe ediyorum'' anlamına gelir.
3 - Şayet bu manzara karşısında ''Ya Rabbi Rasulüne ve ashabına yardım et'' şeklinde dua etmekle yetinip yerinde duruyorsa, bu halde de fasık günahkar ve gayretsiz bir müslüman olduğu ortaya çıkar.
4 - Yok eğer, bu durumu görür görmez ''Rasulüllahın ayağına diken batacağına, benim gözüme ok saplansın'' diyerek yerinden yerinden fırlıyor ve bağırsakları çalılara takılsa bile İslam ' ın safına katılmak ve Allah yolunda vuruşmak üzere koşuyorsa, o takdirde gerçek bir mü'min olduğunu ispatlamış olur.
Rahmetli Erbakan hocamızın bu çok kısa sohbetini bir kaç defa okursak gözümüz önünden neler gelir, neler geçer bilemiyorum. Mavi Marmaray gemisinde şehit düşen kardeşlerimize iyi, kötü söylenen sözler mi aklımıza gelmez? 28 Şubatlar mı gözümüz önünden geçmez? Üniversite son sınıftan Tıp Fakültesinden baş örtüsünü bir bayrak gibi korurken atılanlar mı gözümüz önüne gelmez!..
İ.H.H ' nın Suriye'deki aç, sefil, perişan, mağdur, mazlum, zavallı, suçsuz çocuk çoluk, kadın kız ve yaşlılarına giden gıda ve sağlık yardımına engel olan tırların üzerine çıkan ve çıkartılanlar mı gözümüz önünden geçmez bilmiyorum.
Yıllarca minarelerimizi ezanlara hasret bırakanlar, Kur'an öğrenmenin, öğretmenin yasak olduğu devirler ve onlara yardakçılık yapıp bağrına basanlar mı gözümüz önüne gelmez. İşin özü ''kişi sevdiği ile beraber haşr olacaktır.'' hadisi bizi fazla kafa yormamaya davet ediyor.
Dua ve selamlarımla...